Sunday, August 27, 2017

Babil ve Birgün

Richard Brautigan, Babili Düşlemek. 90’lı yılların ortalarında almış olmalıyım. Diğer kitapları da elimde; Armerika’da Alabalık Avı, Kürtaj falan… Amerika’da Alabalık Avı’nın arka kapağı birkaç iç sayfasıyla birlikte yırtık bir şekilde yıllardır kitaplığımda öylece durur. Slash yırtmıştı, suçüstü yapmıştım, ağzından çekip almıştım. Eskiden beri gittiğim yerin Babil olduğunu çok sonraları, Baurtigan’ın kitabını okuyunca farkettim. Evet, gittiğim yerin adı Babildi.

Zamanımın büyük çoğunluğu orada geçer. Ne zaman gideceğim belli olmaz, daha doğrusu zamanını ben belirlemem. Bir bakmışsınız Babil’deyim, tek bildiğim bu. Babil’de olduğum zamanlar bir gülümseme gelir, dudağımın kenarındaki kıvrıma yerleşir; mutluyumdur. Bazen de kendime çok kızarım. Bu kadar sık gitmenin iyi olmayacağını düşünürüm, yine de alıkoyamam kendimi.

Çocukluğumda Babil, içerisinde bulunduğum zaman ve belirsiz bir gelecek ile sınırlıydı. Aydınlık kendini karanlığa bıraktığında bir köşeye sinip karşıdaki dağlara bakardım. Zifiri bir karanlık olurdu ve ben çok korkardım. Bazen başımı kaldırıp yıldızlara bakardım uzun uzun; içimi tanımlayamadığım bir iç sıkıntısı kaplardı, yatana kadar da geçmezdi. O yüzden biraz iç burkucuydu benim Babil yolculuklarım o çağlarda. Düşleyebileceğim bir geçmiş oluşturamamıştım henüz.

Bazen de Babil bana gelir. Daha çok ben giderim ama bazen de o gelir. Çok sık değil, nadiren. Onun bana gelmesi daha sarsıcıdır. Geçenlerde gelmişti mesela, bayağı sarsılmıştım. Masada otururken, işaret parmağını bir kılıç gibi kullanarak boşluğumla omurgam arasındaki bir bölgeye sapladı. Yabancısı olduğum bir durum değildi. Eskiden de böyle yapardı. Çok meşgulsem bir daha saplardı, üstelik adımı da söylerdi. Bazen once adımı sonrasında parmağını saplardı. Bazen de tersi geçerli olurdu. Bu sefer adımı söylememişti. Dönüp baktım; Babil’di, bana gelmişti.


Birşeyler söyledi, çokça sorular sordu, sonra gitti. Zaten Babil’de çokça kalınmaz, Babil’de öyle çok kalmaz; sen bir anlığına gider ve gelirsin, Babil’de  bir anlığına gelir ve gider...


Biterken çalan;

Kings of Convenience Live - Don't know what save you from